Yörük kültürü geleceğe miras kalacak
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (YORKAM), Yörüklerin kültürünü, yaşam şekillerini ve somut değerlerini kayıt altına alarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak. Merkez, bir yandan bu kültürün değerlerini yaşatmaya çalışırken diğer taraftan Yörük kültürü ile ilgili yanlış uygulama ve tanıtımlarla da mücadele edecek.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekan Yardımcısı ve Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Genç, Göller Yöresi'nin Yörük kültürü açısından çok zengin bir coğrafya olduğunu, Isparta'nın da bu anlamda göç güzergâhlarının ana merkezi konumunda bulunduğunu belirtti.
Doç. Dr. Mustafa Genç, SDÜ'de Tarih, Coğrafya, Edebiyat, Güzel Sanatlar ve diğer bilimsel disiplinlerde Yörük kültürü üzerine çalışmalar yapıldığına dikkati çekerek şunları söyledi:
''Biz akademik çalışmaları bir araya getireceğiz. Bu konuda çalışan biliminsanlarını tek bir şemsiye altında toplayacağız. Yörük kültürünün korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken değerlerini kitap, bildiri, makale ve diğer disiplinlerle çalışacağız. Kendisini Yörük-Türkmen olarak tanımlayan insanlarımıza bu doğrultuda destek olmaya çalışacağız.''
-Yanlış uygulamalara ve kültürü yanlış tanıtılmasına karşı mücadele edeceğiz
Doç. Dr. Mustafa Genç, son yıllarda Türkiye'nin çok farklı bölgelerinde ''Yörük-Türkmen Şölenleri'' adı altında bir dizi organizasyonların düzenlendiğini belirtti. Bu şölenlerde yanlış uygulamaların yapıldığının altını çizen Doç. Dr. Genç, ''Yörük kültüründe olmayan uygulamalar var. Başka şehirlerden deve getirilmesi, müzisyenler eşliğinde eğlence gibi… Bir kültürün bu şekilde tahrip edilmesi doğru değil. Bunun engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu merkez, sempozyum, kongre, seminer, panel ve diğer disiplinler arası etkinliklerle bu kültürün bozulmasının engellemeye odaklanacak'' dedi.
Son yıllarda Yörük kültürünün bir ırk gibi lanse edilmeye çalışıldığını kaydeden Doç. Dr. Genç, ''bu tehlikeli de bir durumdur. Yörük bir ırk değildir. Bir kültürdür. Yaşam tarzıdır. Küçükbaş hayvancılıkla yaşayan, konar-göçer bir hayata sahip olan insanlara Yörük diyoruz. Bu yanlış konumlandırma çabalarına karşı da mücadele edeceğiz.''
-Doç. Dr. Genç: ''O sözü değiştireceğiz''
Doç. Dr. Mustafa Genç, SDÜ Yayınevi'nin ''Isparta ve Çevresi Yörük Dokumaları'' başlıklı bir eser hazırladığını, çok kısa bir zaman içerisinde dağıtımının gerçekleştirileceğini söyledi. Şarkîkaraağaç İlçesi'ne bağlı Gedikli Köyü'nde alan araştırmalarından çıkan ''Yörük Ağzı'' ve ''Yörük Kültürü'' başlıklı iki eserin de kitap haline getirileceğini vurgulayan Doç. Dr. Genç, ''Eskilerden kalma bir söyleyiş var: 'Erikten bahçe olmaz/Yörük'ten komşu olmaz' şeklinde.
Bu sözü değiştirmek için çalışacağız.
Söz 'Bahçe yapacaksan erik dik/Komşu alacaksan Yörük bul' şekline dönüşecek. SDÜ olarak korunması gereken Yörük kültürü ve yaşam şekillerini geleceğe aktarılması için var gücümüzle çalışacağız. Teknolojiye ve zamana yenik düşen unsurları da orijinal hâli ile kuracağımız ''SDÜ Müzesi''nde kayıt altında tutacağız'' dedi.
-O projeye katkı sunulacak
Doç. Dr. Mustafa Genç, Yörük kültürünün önemli bir parçası olan halk hekimliği ve meteoroloji gibi öğretiler üzerinde de çalışacaklarını belirtti. SDÜ Radyo Televizyon Araştırma ve Uygulama Merkezi (RATEM) ile Gazeteci Coşkun Aral ile birlikte gerçekleştirilecek olan ''Çoban'' belgeseline de her türlü katkıyı sunacaklarını ifade etti.