Umut var. Doğaya, köklere, öze dönüş…
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof. Dr. Mustafa Genç, 11- 18 Ağustos 2024 tarihleri arasında Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde, kâr amacı gütmeyen Arnica Art Land'ın 3. Sanat Çalıştayı'nda hayata geçirdiği eserinin hikâyesini anlattı.
-Kısa film hâline getirilerek sosyal paylaşım ağlarında yayımlandı
'Doğduğu toprağa akan sanat' ana fikri ile gerçekleştirilen etkinlikte ortaya çıkan ve Bayburt, İstanbul, Mersin ve diğer kentlerde sergilenecek olan eserin doğuş hikâyesinde Prof. Dr. Mustafa Genç, eleştirilerinin ardından 'umut var. Doğaya, köklere, öze dönüş' diye sesleniyor.
Dünya çapındaki dokuma sanatçısı ve Bahçeşehir Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölüm Kurucusu Fırat Neziroğlu'nun küratörlüğü, Arnica Yönetim Kurulu Başkanı ve Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu, İthaf Dergisi İmtiyaz Sahibi Senur Akın Biçer'in liderliğinde, Senur Akın Biçer, Fırat Neziroğlu, Bilal Hakan Karakaya, İrem Sena Özcan, Melike Kara, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof.Dr.Mustafa Genç, Özlem Ketenci Çolakoğlu, Pınar Kuseyri, Pınar Tuba Biçmen, Doç. Dr. Şehnaz Biçer ve Tuğçe Diri'nin eserleri için kısa filmler hazırlanmaya başlandı.
Prof. Dr. Mustafa Genç, eserinin ana fikri ve hikâyesini sosyal paylaşım ağlarında yayımlanan kısa filminde şöyle anlattı:
-Anadolu coğrafyasının boyama geleneği: Kök boya
''Doğal bir dünyadan geldik ama onu yapay bir hâle getirdik. Çok sentetik bir dünya oluştu etrafımızda. Hatta insanlar bile çok sentetik ve duygular sentetik… Hiç o doğallıktan artık eski bir kırıntı dahi yakalayamıyoruz. Ben de o yüzden hem o köklere dönüşün olmasını istedim. Bunların her birisi o kök görünümü ile beraber kök boya bitkisi ile boyandı. Yani bitkinin adı da kök boya. O bütün Anadolu coğrafyasındaki boyama geleneğine adını veren, doğal bitkilerden elde edilen 'boyacık otu', 'boyalı otu', 'dil kanatan otu', 'rubia tinctorum' diye bildiğimiz bir otla boyandı -köküyle...-
Sonra aslında bir taraftan da biz o doğallığı ararken bütün etrafımızın bir çevrelenmiş bir hâli var. Yani ne kadar istesek de, dışarıya taşmalar yapsak da, bu hayattan kurtulmaya çabalasak da asıl sınırlarımız belli. Bu doğal ahşaptı (eserin çerçevesini gösteriyor) Bu çalışma belki tek doğal olmayan boya akrilik boya…. Özellikle yaptım beyazı. Yani biz ne kadar doğallığı ararsak arayalım aslında o yapaylık bir şekilde bir yerden kurtulamadığımız bir yapaylık oluyor.
Bu şekliyle bir mesaj vermek istedik. Öteki taraftan herkesin sorduğu da bir soru var ya! ''Çözüm yolu yok mu? Ne yapabiliriz?'' diye.
Onu da aslında hem böyle bir bütün renklerin içinde aykırı bir renkle, yine yeşille, -hani bütün beyaz koyun sürüsündeki tek bir siyah koyun meselesi olabilme durumu var ya… -
Aslında orada da çıkış yolu var. Kendi özümüz, kendi köklerimiz…
Kendimize döndüğümüzde, doğaya döndüğümüzde her ne kadar dünya sınırlı da olsa biz o içimizdeki doğallığı yakalayabiliriz diye…''
-Kısa filmi izlemek için: