SDÜ'nün projesini anlatan esere Bursa UNESCO Derneği'nin ''I. SOKÜM Kısa Belgesel Film Yarışması'' ödülü

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof. Dr. Mustafa Genç'in yürütücülüğünü yaptığı Denizli'nin Çal İlçesi ve bağlısı Kuyucak Köyü'nde ''Dokuma Kültürü Araştırmaları'' başlıklı Proje'nin somut çıktısı olan belgesel Fransa'daki gösteriminin ardından bir başarıya daha imza attı:
-Ana fikri ''dokuma kültürü bitmez'' olan eser Fransa'da da gösterilmişti
Bursa UNESCO Derneği'nin düzenlediği ''I. Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Kısa Belgesel Film Yarışması''nda 3'üncülük derecesine layık görüldü. Yönetmenliğini Cihan Acar, akademik danışmanlığını da SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Genç'in yaptığı 8' 23'' süreli belgesel Eylül 2025'in ilk haftasında Fransa'da gösterime girmişti.

-SDÜ'nün Projesi: ''Köklerin Geleceğe Taşınması: Denizli Dokuma Kültürü''
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof. Dr. Mustafa Genç'in yürütücülüğünde Denizli Çal İlçesi ve bağlısı Kuyucak Köyü'nde ''Köklerin Geleceğe Taşınması: Denizli Çal Dokuma Kültürü'' başlıklı bir proje başlatıldı.
Denizli Çal Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü iş birliği ile SDÜ GSF Öğretim Üyeleri alanda tespit çalışmaları gerçekleştirdi.
Ana fikri ''Anadolu'da dokuma kültürü bitmez'' olan projenin somut çıktısı için de Portakal Ajans ve Prodüksiyon tarafından belgesel çekildi. Yönetmenliğini Cihan Acar'ın yaptığı belgeselin akademik danışmanlık görevini ise SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Genç üstlendi.

-Önermesi: ''Bu eşsiz uygarlık aslında son değil yeni bir başlangıçtır''
SDÜ Projesi'nin somut çıktısı olan 8' 23'' süreli belgeselin bir bölümü 2025 Eylül ilk haftasında Fransa'nın France TV kanalında da gösterime girmişti.
Önermesi 'bu eşsiz uygarlık aslında son değil yeni bir başlangıçtır'' olan eserde SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, Halı- Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Anasanat (AD) Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Genç, şu analizde bulunmuştu:
''Bu bir köklerin Geleceği taşınmasının hikâyesidir. Denizli'nin Çal İlçesi dokuma kültürü konusunda ''Kayı Pazarı'' ismiyle geleneksel üretim merkezi hâline gelmiştir. Bu kadim kültür, uygarlık; belki de son nesil; son temsilci gibi görünse de hakikat öyle değildir. Aslında sondan başa; geleneği moderne ulaştırmak için yeniden buradayız.''

"Harabat ehlini hor görme zâkir
Defineye malik viraneler var"
Erzurumlu İbrahim Hakkı
SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mustafa Genç, Denizli'nin Çal İlçesi ve Kuyucak Köyü'nün Anadolu coğrafyasının ve o kadim kökboyama ve dokuma uygarlığının tüm güzelliklerini ve özelliklerini bir araya getirdiğini söylüyor. Virane gibi görünen yerine içerisinde saklı bütün hazineleri gün ışığına çıkarmak için çaba gösterdiklerini anlatan Prof. Dr. Mustafa Genç, şöyle diyor:
''Anadolu'da kökboyama ve dokuma kültürü yüzyıllardır devam etmektedir. Anadolu'da somut ve somut olmayan kültürel miras (Yaşayan Kültürel Miras) yaygın etki alanı yüksek şekilde gün ışığına çıkmayı beklemektedir.
Bir tarafta kökboyama, öteki tarafta koyunun yününün ipe dönüşme hikâyesi… Hani Erzurumlu İbrahim Hakkı söyledi ya:
"Harabat ehlini hor görme zâkir
Defineye malik viraneler var"
Aslında dokuma, kilim insanın bütün varlığını, evreni, bilimi, sanatı anlama çabasıdır. Dokuyup, okuyup kendini anlama gayretidir.
Bizim bütün arayışımız da bu kadim kültürün, uygarlığın devam etmesi yönündedir. Biz bütün bu kültürel dokuyu en güzel sözlerle, kelimelerle, renklerle ifade etmenin biçimini arıyoruz aslında.
Çal'da ''Kayı Pazarı'' ismi ile geleneksel bir merkez doğdu. Bu kadim kültür, uygarlık için bu insanlara son nesil, son temsilci denilebilir. Ama gerçek öyle değil. Hakikat başka. Bu görünen aslından sondan başa; gelenekten moderne yeniden dönüş aslında. İşte bunun için çalışıyoruz. Buradayız.
Tüm arayışımız bu kadim kültürü, uygarlığı, moderne özgünlüğü koruma disiplini ışığında aktarmaktır.''

-Belgesele Fransa'daki gösterimin ardından Türkiye'den de ödül geldi
Denizli Çal İlçesi ve Kuyucak Köyü'ndeki Dokuma Kültürü'nün anlatıldığı belgesele bir ödül de Türkiye'den geldi.
Bursa UNESCO Derneği ''I.Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Kısa Belgesel Film Yarışması'' açtı.
Yarışma için eserler 02 Nisan- 30 Eylül 2025 tarihleri arasında teslim edildi.
Akreditasyona sahip demokratik kitle örgütü olan Bursa UNESCO Derneği 30 Ekim 2025 Perşembe günü saat 14.00'te yarışma sonuçlarını açıkladı.
Bu bağlamda akademik danışmanlığını Prof. Dr. Mustafa Genç'in yaptığı, Portakal Ajans ve Prodüksiyon tarafından çekilen ve Yönetmenliğini Cihan Acar'ın üstlendiği SDÜ Projesi'ni anlatan belgesel yapıt 3'üncülük ödülüne layık görüldü.
Ödül töreni anılan tarihte Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın (BTSO) Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.

-Yaşayan Kültürel Miras insanlığın ortak eseridir
Bursa UNESCO Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Özaslan şöyle dedi:
''Somut Olmayan Kültürel Miras bir toplumun kimliğini, aidiyet duygusunu ve yaşam biçiminin sürekliliğini sağlayan, nesilden nesle aktarılan manevi değerler, bilgi, beceri ve geleneklerin bütünüdür.
İnsanlığın ortak mirası olan kültürel değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere taşınması UNESCO'nun ortak hedefidir.
Biz de zengin kültürel miraslarımızı tanıtmayı, belgelemeyi ve farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
Biz yaşayan geleneklerimize, halk bilgeliğimize, zanaatlarımıza, müziklerimize ve ritüellerimize ışık tutmak istedik.
Köklerimize, sesimize, geleneğimize yani bizi biz yapan değerlere dokunan bir yolculuğun kalbinde buluştuk.
Somut Olmayan Kültürel Miras dediğimizde aslında halkın ruhundan, hafızasından, kalbinden söz ediyoruz. Bir annenin ninnisini, bir ustanın el emeğini, köy meydanında yankılanan türkülerimizi anlatıyoruz. Hepsi bizim hikâyemiz. UNESCO'nun temel çağrısı şu: ''İnsanlığın ortak mirasını koruyun.''

-Kısa Belgesel Film Yarışması'nı Prof. Dr. Muhtar Kutlu'ya ithaf ediyoruz
Bursa UNESCO Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Özaslan 2024 yılında SOKÜM Fotoğraf Yarışması açtıklarına atıf yaparak şöyle dedi:
''Yakın bir dönemde aramızdan ayrılan Prof. Dr. Muhtar Kutlu Jüri Başkanı idi. Bize, ''Eğer imkân yaratabilirseniz SOKÜM Belgesel Yarışması düzenleyin'' demişti. Ancak bir süre önce hayata gözlerini yumdu. Biz de Ondan ilham aldık. İlk yarışmayı düzenledik. Bu organizasyonu Prof. Dr. Muhtar Kutlu'ya ithaf ediyoruz.''

-Dokuma insanın kendini, evreni anlama çabasıdır
Öte yandan belgesel içeriğinde yer alan bilgiler özetle şu şekilde:

Prof. Dr. Mustafa Genç:
''Bir dönem gelenek sadece geçmişe ait olduğu varsayılan, tekrardan ibaret olarak kabul edildiği için hep ötelenen, hor görülen bir kavramdır. Oysa modern, bugün, çağdaş hep o geleneğin içinden beslendi.
Aslında biz bugün Anadolu'nun ortasında; kadim kültürün beşiğinde; Denizli'nin Çal İlçesi'nde Kuyucak Köyü'nde bütün bu geleneksel yapıyı sorguluyoruz.
Evet, kilim baktığınızda sadece bir dokuma; yaygı gibi… Ama aslında siz ''k'' harfinden sonra ayırdığınızda içinde ''ilim''i görürsünüz.
Dokumayı ''d''den sonra ayırdığınızda içindeki ''okuma''yı çözersiniz.
Aslında kilim, dokuma insanın kendi varlığını, tüm evreni, bilimi, sanatı dokuyup, okuyup kendini anlama çabası. İşte bütün bu süreç içerisinde Çal Dokuma Kültürü, buraya ait bütün değerlerin ortaya çıktığı, geçmişteki var olanın bugün tespit edildiği bir alandır.
Biz 'bunu hayatımızın neresine yerleştirebiliriz?', bu alandaki geleceğimizi nasıl inşa edebiliriz sorusunun cevabını aradık.
Bütün bir kadim kültür ve gelenek aslında burada yatıyordu. Evet, etraf virane gibi görünebilir. Ama bütün güzellikler, defineler burada var. Çünkü biz bu kültürü yaşatmak, sürdürülebilirliğini sağlamak için buradayız. ''
Denizli Çal Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mehmet Denizli:
''Yöresel Dokuma Kültürü Projesi'ne 2020 yılında başladık. Atölye kurarak üretimler yaptık. Usta Öğretici Zeynep Koçak, alan çalışmaları gerçekleştirdi.
Yöresel Dokuma Kültürü açısından çok köklü bir mirasa sahip olduğumuzu keşfettik. Bunu da amatör ruhla yürütemeyeceğimizi anladık.
Prof. Dr. Mustafa Genç'e ulaştık. Onun önderliğinde alan çalışmaları gerçekleştirildi. Çok fazla sayıda bölgemize has desenler yakaladık. Ve dokuma kültürünün tek boyutlu olmadığını gördük. Yani sadece kilim ve halı değildi. Halı, kilim, zili, cicim gibi çok zengin bir üretime sahip olduğunu gördük. Bu zengin mirası yaşatma ve literatüre; bilim, sanat dünyasına kazandırmak adına bir proje başlattık.
Proje tamamlandığında bu kadim kültürü bilim ve sanat dünyası ve uluslararası camia ile buluşturmuş olacağız.''

-Bursa UNESCO Derneği I. Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Kısa Belgesel Film Yarışması Galası ve Ödül Töreni'ni izlemek isteyenler için yayın bağlantısı: