SDÜ yaşayan mirasımızı korumak için etki hikâyeleri yazmaya devam ediyor
İnsanlık için olağanüstü bir değere sahip olduğu düşünülen dünya çapında kültürel ve doğal mirasın tanımlanması, korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışan SDÜ ilham vermeye ve etki hikâyeleri yazmaya devam ediyor.
-Yaşayan mirasımızı korumak
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörlüğü tarafından 1 Haziran 2017 tarihinde başlatılan ''Isparta'nın Somut Olmayan Kültürel Mirası Tespiti Projesi'' etki hikâyeleri yazmaya devam ediyor. SDÜ kültürel ve doğal mirasın tanımlanması, kayıt altına alınması, korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalara devam ediyor.
Kültürel ve doğal mirasın kalıcı etkilerini sağlamak için yayınlar yapan SDÜ, taşıyıcılarını ve uygulayıcılarını da evrensel literatüre kazandırma çalışmalarını sürdürüyor. Bu bağlamda üniversiteler, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarında taşıyıcılar, uygulayıcılar ve yaşayan mirasa değer verenlere yönelik atölye çalışmalarına bir yenisi daha eklendi. SDÜ, Isparta'nın ve ülkemizin değerlerini evrensel düzeye taşımak için İzmir'de yabancılara yönelik iki ayrı atölye gerçekleştirdi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı, Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalı (AD) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Genç, tarihi bağları 4-5 binli yıllara dayanan ''kökboyama'' alanında İzmir'de atölye çalışmaları gerçekleştirdi.
-Dünya çocukları ile kökboyama
Doç. Dr. Mustafa Genç, kültürel ve doğal mirası ve bununla ilişkili somut olmayan mirası farklı kullanıcı grupları için keşfedilebilir, erişilebilir, kullanılabilir hâle getirmek gayesiyle Sığacık'ta (İzmir) Almanya, İtalya, Hollanda, Fransa ve Rusya'dan gelen çocuklarla ''kökboyama'' işlemi gerçekleştirdi.
-Sürdürülebilirlik artık hayati bir değer
Doç. Dr. Genç, 'Dünya Mirası' alanlarını ve ilgili somut olmayan mirasını korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak için etki yaratmaya devam ettiklerini söylüyor.
Küresel ısınma ve yıkıcı etkisi iklim değişikliğinin artık hayatın içinde görünür hâle geldiğini ifade eden Doç. Dr. Genç, ''doğa dostu ve su tasarrufu içeren uygulamaların'' öneminin bir kez daha anlaşıldığına vurgu yaptı.
Kökboyama yönteminin sağlık açısından kanserojen madde içermediğini, uygulama anında su tüketiminin yoğun olmadığını; kimyasal madde kullanılmadığına dikkati çeken Genç, ''tüm bunlar sürdürülebilirlik kavramını önemine dikkat çekiyor. Artık özellikle tekstilde aranan özellikler doğa dostu yaklaşımlardır. Biz SDÜ olarak hem Dünya Mirası niteliğindeki kökboyama uygulamasını yaşatmak hem de sürdürülebilirlik kavramı ve yeşil ekonomi için değer üretmek gayesindeyiz.
Kökboyama ile tekstil -özellikle de çocuk giyimi- alanında dünya çapında özgün çalışmalar yapıyoruz. Önemli markalara kreasyon oluşturuyoruz.''
-Kökboyama üstün evrensel değerdir
''Kökboyama uygulaması 4-5 binli yıllara kadar uzanıyor. Artık küresel ısınmayı durdurmak için yüksek bir bilinç oluştu. Herkesin bilgisi olduğu üzere Türkiye de Paris Anlaşması'na taraf. Kökboyama sadece Türkiye açısından üstün evrensel Dünya Mirası değeri değil, küresel ısınma ve yıkıcı etkisi iklim değişikliği ile mücadele açısından da bir önlemdir.
Konuya bu açıdan da yaklaşıyoruz. Kültürel ve doğal mirasımız hem vazgeçilmez yaşam hem de ilham kaynağımızdır.
Somut olmayan mirası kayıt altına almak, korumak, tanıtmak, yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için dijital teknolojilerden, yenilikçi uygulamalardan faydalanmaya ve etki sağlamaya devam ediyoruz.''