SDÜ eserleri İstanbul'da

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof. Dr. Mustafa Genç'in 11- 18 Ağustos 2024 tarihleri arasında Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde, kâr amacı gütmeyen Arnica Art Land'ın 3. Sanat Çalıştayı'nda gerçekleştirdiği kökboyama ve bununla sanatçılar ile akademisyenlerin yarattığı eserler Bayburt ve Mersin'in ardından İstanbul'da sergilenmeye başladı.

-23 Ocak 2025 tarihine kadar açık kalacak sergi: ''Doğduğu Toprağa Akan Sanat''

''Doğduğu Toprağa Akan Sanat'' ana fikri ile gerçekleştirilen çalıştayda ortaya çıkan eserler 23 Ocak 2025 tarihine değin Bahçeşehir Üniversitesi Kuzey Kampüsü'ndeki FN ART Space Sanat Galerisi'nde sergilenecek.

''Doğduğu Toprağa Akan Sanat'' ana fikriyle Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi'nde gerçekleştirilen 3. Arnica Art Land Sanat Çalıştayı'nda üretilen eserler, Bayburt ve Mersin'den sonra şimdi de İstanbul'da sergileniyor.

Sanatçıların dünyaca ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu'nun küratörlüğünde farklı disiplinlerden ürettiği eserler, Bahçeşehir Üniversitesi Kuzey Kampüsü'nde bulunan FN Art Space Sanat Galerisi'nde 23 Ocak tarihine kadar gezilebilir.

23 Aralık 2024 Pazartesi tarihinde yapılan sergi açılışına Fırat Neziroğlu, Arnica Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu Senur Akın Biçer, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi kurucusu Kenan Yavuz'un yanı sıra Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar ile Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Sinem Kültür ile çok sayıda sanatsever katıldı.

Bayburt'un havasını Mersin'in ardından İstanbul'a taşıyan eserler sizleri bekliyor.

-Yaygın Etki Bağlantısı:

https://www.instagram.com/p/DD9qdXWgUTJ/?img_index=1

https://www.instagram.com/p/DD9m-qiNiV2/?img_index=1

-Doğadan sanata: Kökboyama

SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Genç'in, yöredeki bitki örtüsünün zenginliğini, kök boyaya dönüştürerek diğer sanatçıların eserlerinde kullanılabilecekleri malzeme hâline getirmesiyle çalıştay, unutulmaz izler bırakmıştı. Üretilen eserler önce Kenan Yavuz Etnografya Müzesi bünyesindeki Loru Hanˈda sergilenmişti.

Sanatçılar; Bilal Hakan Karakaya, İrem Sena Özen, Melike Kara, Prof. Dr. Mustafa Genç, Özlem Ketenci Çolakoğlu, Pınar Kuseyri, Pınar Tuba Biçmen, Senur Akın Biçer, Doç. Dr. Şehnaz Biçer ve Tuğçe Diri, resim, heykel ve dokuma dallarında, farklı medyumlarla eser üretti.

SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Genç, eleştirilerinin ardından 'umut var. Doğaya, köklere, öze dönüş' diye sesleniyor.

Dünya çapındaki dokuma sanatçısı ve Bahçeşehir Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölüm Kurucusu Fırat Neziroğlu'nun küratörlüğü, Arnica Yönetim Kurulu Başkanı ve Art Land Sanat Çalıştayı Kurucusu, İthaf Dergisi İmtiyaz Sahibi Senur Akın Biçer'in liderliğinde, Senur Akın Biçer, Fırat Neziroğlu, Bilal Hakan Karakaya, İrem Sena Özcan, Melike Kara, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Dekanı Prof.Dr.Mustafa Genç, Özlem Ketenci Çolakoğlu, Pınar Kuseyri, Pınar Tuba Biçmen, Doç. Dr. Şehnaz Biçer ve Tuğçe Diri'nin eserleri için kısa filmler hazırlanmaya başlandı.

Prof. Dr. Mustafa Genç, eserinin ana fikri ve hikâyesini sosyal paylaşım ağlarında yayımlanan kısa filminde şöyle anlattı:

-Anadolu coğrafyasının boyama geleneği: Kök boya

''Doğal bir dünyadan geldik ama onu yapay bir hâle getirdik. Çok sentetik bir dünya oluştu etrafımızda. Hatta insanlar bile çok sentetik ve duygular sentetik… Hiç o doğallıktan artık eski bir kırıntı dahi yakalayamıyoruz. Ben de o yüzden hem o köklere dönüşün olmasını istedim. Bunların her birisi o kök görünümü ile beraber kök boya bitkisi ile boyandı. Yani bitkinin adı da kök boya. O bütün Anadolu coğrafyasındaki boyama geleneğine adını veren, doğal bitkilerden elde edilen 'boyacık otu', 'boyalı otu', 'dil kanatan otu', 'rubia tinctorum' diye bildiğimiz bir otla boyandı -köküyle...-

Sonra aslında bir taraftan da biz o doğallığı ararken bütün etrafımızın bir çevrelenmiş bir hâli var. Yani ne kadar istesek de, dışarıya taşmalar yapsak da, bu hayattan kurtulmaya çabalasak da asıl sınırlarımız belli. Bu doğal ahşaptı (eserin çerçevesini gösteriyor) Bu çalışma belki tek doğal olmayan boya akrilik boya…. Özellikle yaptım beyazı. Yani biz ne kadar doğallığı ararsak arayalım aslında o yapaylık bir şekilde bir yerden kurtulamadığımız bir yapaylık oluyor.

Bu şekliyle bir mesaj vermek istedik. Öteki taraftan herkesin sorduğu da bir soru var ya! ''Çözüm yolu yok mu? Ne yapabiliriz?'' diye.

Onu da aslında hem böyle bir bütün renklerin içinde aykırı bir renkle, yine yeşille, -hani bütün beyaz koyun sürüsündeki tek bir siyah koyun meselesi olabilme durumu var ya… -

Aslında orada da çıkış yolu var. Kendi özümüz, kendi köklerimiz…

Kendimize döndüğümüzde, doğaya döndüğümüzde her ne kadar dünya sınırlı da olsa biz o içimizdeki doğallığı yakalayabiliriz diye…''